En büyük banknot değerimiz olan 200 TL’ye bir kilo kıymanın alınamadığı ülkede, TÜİK’in 2022 çocuk araştırması sonuçları çok daha dramatik bir tablo ortaya koydu. İşin kendi içinde çok önemli olan kalkınma yönünü bir kenara bırakalım ama yoksulluk ülkenin her yerine yayılıyor.
Makarna ve ekmekle beslenen çocukların ülkesi olduğumuz istatistiksel olarak da kanıtlanmıştır. Her gün et, tavuk ya da balık yiyen çocukların oranı ise sadece yüzde 12,7.
Ama ne yazık ki buradaki kelime oyunu sadece gerçekleri karartmaya hizmet ediyor. Ülkede o kadar büyük bir kitle var ki etin cinsini göremiyorlar ki, çocuklar adına bu soruyu sorduğunuzda mutlaka cevaplamanız, tüketmeniz değil, tüketmeniz gerekiyor.
Bir tarım ülkesinde çocuklar ete, meyveye, sebzeye ulaşamıyorsa, çocuk nüfusun yarısında sorun yaşanıyorsa ama makarna ve ekmek tüketimi yüzde 64’e ulaşıyorsa, makarna ve ekmek almak bile bir ailenin geçimine zarar veriyorsa. bütçe, konuyu tamamen farklı bir bakış açısıyla okumak gerekiyor. .
Pandemi sürecinde online eğitime geçiş yaparken sunduğumuz verilerle 17 yaş altı çocuklar arasında yapılan bir araştırmayı değerlendirmek belki daha mantıklı olabilir. 18 milyona yakın öğrencinin yaşadığı bu ülkede 3 milyondan fazla çocuğun hiçbir şekilde cihaz bazında internete erişiminin mümkün olmadığını yaşamadık mı?
Şimdi buradan bakarsanız, makarna ve ekmekle beslenen, ete ulaşamayan, okul malzemelerine ulaşmakta güçlük çeken bir nüfus yapısında, geçim derdinde olan ailelerin çocukları ve en çok da ev işleri için çalışan çocuklar. Asgari ücret, gelecek kaygısı taşıyan bu nesil aklı başına geldiği günden beri yurt dışına gidiyor.Gitmeyi istemekten daha doğal ne olabilir?
Binalara deprem toplanma alanları tahsis eden bir anlayışın geçmişte olduğu gibi çocukların tarla oynamasına izin vermesini ummak büyük bir iyimserlik olur diye düşünüyorum.
Bütün bu resimde gerçek bir gelişme ve umut yaratmak istiyorsak işe çocuklarımızdan başlamalıyız. Onlara gelecek için umut vermeden önce bugünü insanca yaşamalarını sağlamalıyız.
Çünkü çocukları mutsuz olan bir ülke, asayişten ekonomiye kadar bir dizi sorun yaşar ve siz de kattığınızda okulda, işte değil, üst nüfusta yüzde 26’yı vurmuş bir ülke haline gelmek kolaydır. insan kaynağını kaçaklığa teslim eden ya da yurt dışında yeteneklerini kaybeden genç nüfus. .
Bu nedenle çocukların yanında ‘ne olduğunu bilirsin’ diye ortalıkta dolaşıp bu kadar harika tavırlar sergilemekten vazgeçin. Çocuklar dünle ilgilenmezler, yarınla ilgilenirler ve ne yapacaklarını sorgularlar. Dün girdiğiniz tüp ip, dünyanın uzayda bocaladığı ve çocukların bunu bildiği alanda pek işe yaramıyor. Önce çocuklarınızı besleyin.
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.