DEVA Parti Genel Başkanı Ali Babacan, her perşembe akşamı KAZANÇ’ta canlı yayın yaparak “Sırada ne var?” programa katılarak Mirgün Cabas ve Özlem Akarsu Çelik’in sorularını yanıtladı. Babacan, mevcut yönetimin ülkede reform ihtimalini sıfır gördüğünü belirterek, yoksullaşmanın sebebinin Erdoğan’ın Merkez Bankası’na verdiği yanlış talimat olduğunu söyledi. Depremin ardından ekonomideki durumun daha da vahim bir tabloya dönüştüğünü söyleyen Babacan, “Ekonomik enkazı kaldırmak biraz zaman alacak. Ama bu bizim işimiz. Türkiye’yi bu zor tablodan çıkaracağız” dedi. .
DEVA Parti Genel Başkanı Ali Babacan, her perşembe akşamı KAZANÇ’ta canlı yayın yaparak “Sırada ne var?” programa katılarak Mirgün Cabas ve Özlem Akarsu Çelik’in sorularını yanıtladı. Ankara’dan yaptığı yayında seçim sürecindeki gelişmeleri değerlendiren Babacan, Millet İttifakı’nın Türkiye’nin geleceğine yönelik plan ve yaklaşımlarını aktardı.
“Kadına şiddet söylemlerinden utanıyoruz”
Babacan, iktidar partisinin HÜDA PAR ile masaya oturduğunu ve doğrudan 2444 sayılı Kanun’u geçirerek anlaştığını hatırlattı. 6284’ü hedef alan Babacan, kadın hakları tartışmalarının utanç verici olduğunu belirterek, “Mevcut iktidar, belli grupların ve toplumsal kesimlerin oylarını almak için kadınlar üzerinden siyaset yapıyor. Konu kadına yönelik şiddetse kırmızı çizgiyi çekiyor, kadına şiddeti amansız ama bitmeyen bir mücadele olarak adlandırıyoruz. Mevcut yasalarda da ilerleme kaydedilmelidir. Ancak bunun ötesinde egzersiz çok önemlidir. Devletin tepesindeki kişi bu konularda esnek davranıp 50 santimetre boşluk bırakıyorsa mesela kolluk kuvvetlerine gittiğinizde 50 kilometre boşluk oluyor.”
“Yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmak çok kolay”
Yargı özgürlüğü ve bağımsızlığı konusunda seçimden sonra çok kısa bir süre içinde adım atılabileceğini vurgulayan Babacan, şunları kaydetti: “Bazı şeyleri düzeltmek o kadar kolay ki… Mesela özgürlükler, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı. Yeni hükümet, göreve başlayacak yeni cumhurbaşkanı, ilk konuşmasında tüm yargı kademelerine, Anayasa Mahkemesine, Yargıtay’a ve Danıştay’a şunları söyledi: ‘Bundan sonra bizden talimat almayacaksınız, hayır. telefon, not yok, ajan gönderip size baskı yapmayacağız, ‘biz size istediğimiz kararları ne havuçla ne de sopayla vermeye çalışmayacağız’ deyince olay çözüldü. İktidarın tesirinde olmayan bir yargının tarafsız, düzgün ve hızlı çalışması da çok önemli, bu da ancak yargı reformu ile mümkün. Orada yapılacak çok iş var, biz ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz.”
“Diğer adaylara Erdoğan’a mı yoksa Kılıçdaroğlu’na mı oy verirsiniz?”
Babacan, Muharrem İnce’nin adaylığıyla ilgili olarak, “Halkımızın öngörüsüne ve sağduyusuna güveniyoruz. İşte yüzde 50+1 ile kazanılan bir seçim. Cumhurbaşkanlığı seçimi bu nedenle nihayetinde iki adaylı bir seçimdir. Bugünkü tabloya bakarsanız bu iki adaydan biri Sn. Kılıçdaroğlu ve diğerleri Sn. Erdoğan. Diğer adaylara verdiğiniz oyun Erdoğan’a mı Kılıçdaroğlu’na mı? Özünde vatandaşlarımızın kime oy vereceklerini baştan belirlemeleri gereken bir sürece gidiyoruz” dedi. Babacan, “Bugünden itibaren Kılıçdaroğlu’nun şansı çok yüksek görünüyor ama çok dikkatli takip etmemiz gerekiyor. Ve bu kararlı tavrımızı son güne kadar sürdürmek zorundayız. Rehavete yer yok” dedi.
“Erdoğan panik içinde”
Erdoğan’ın son hamlelerini değerlendiren “Ortak cumhurbaşkanı adayını seçtikten sonra Erdoğan’ın yaptıklarına baktığımızda gerçekten panik halinde, hızlı ve kaotik adımlar atıyordu” ve Cumhur İttifakı’nı genişleterek “İşte altı parti var” şeklinde eleştiriliyor. . Kaç taneydiler, şimdi sayılarına şaştım; beş mi altı mı? Dün burada eleştirdiğinden bile fazlasını yapıyor. Alırsa daha da fazlasını ekleyebilir, ancak şimdi ancak bu kadarını alabilir”.
“Mevcut yönetimin ülkeyi düzeltme ihtimali sıfır”
Babacan, mevcut hükümetin sorunları çözemeyeceğini de ifade ederek, “Emniyetli insanları hemen öğütüp çöpe atan bir yönetim sistemi var. 2017-2018’den sonra ne kadar namuslu arkadaşımızın bu sistemde itibarsızlaştığını, biraz omurgasız ve doğru bilgisinde sağlam duran arkadaşların nasıl hemen kenara itildiğini gördük ve yaşadık. Mevcut yönetim sisteminde ülke işleyişinin düzelme ihtimali olduğunu görürsem ayrılmam, içeride düzeltmeye çalışmaya devam ederim. Ama ihtimal sıfır. İyi ve düzgün insanların katkıda bulunduğu, bir şeyler ürettiği, ülkenin istişare ile yönetildiği dönem artık geride kaldı. Şu anda itirazlara ve eleştirilere tahammülü olmayan bir yönetim anlayışı var.”
“Yoksullaşmanın nedeni Erdoğan’ın yanlış talimatlarıdır”
Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkenin yoksullaşmasının nedeni, Merkez Bankası’nın itaatkar başkanlar tarafından yönetilmesidir. Bunlar Sayın Başkan’ın verdiği yanlış talimatlardır. Erdoğan Merkez Bankası’na verdi. Ana sebep bu. Bunlar akıl dışı, bilim dışı uygulamalardır.”
“Ülkeyi enflasyon belasından kurtarmalıyız”
AK Parti’de ekonominin başındayken enflasyonu kısa sürede tek hanelere indirdiklerini hatırlatan Babacan, “Serbest kur rejiminin uygulandığı iyi yönetilen bir ekonomide kur sadece bir sonuçtur. hedef olamaz.ilk önceliğimiz enflasyon.türk lirası ile kazanan ve yaşayan herkesin cüzdanından hırsızlık anlamına gelen bu enflasyon belasından bu ülkeyi bir an önce kurtarmalıyız. Enflasyonla mücadele, diğer tüm veriler uyum sağlar. Öngörülebilir ve yüksek büyümenin de önünü açarsınız. ‘Büyüme enflasyonu gerektirir’ diye birçok argüman duyduk. Hikayeler bunlar; 34 yıllık enflasyonu 2 yılda düşürdük” dedi. .
“Deprem sonrası ülkeyi zor tablodan çıkaracağız”
Depremle birlikte ekonomik tablonun daha da kötüleştiğini ifade eden Babacan, “Depremden önce 6 ayda kriz ortamını ortadan kaldıracağımızı söylemiştik. Ülke normale dönecek dedik ve iki yıl içinde enflasyonu tek hanelere indireceğiz. Ama şu anda depremle ve deprem sonrası hükümetin yaptıklarıyla çok ağır bir tablo var. Bu işler biraz zaman alacak. Millet olarak buna hazır olmalıyız. Deprem enkazı gibi ekonomik enkazın kaldırılması biraz zaman alacaktır. Ama bu bizim işimiz. En büyük krizleri çözdük. Nasıl ki 1999 depreminden sonra 2001’in zor koşullarında ekonomiyi ayağa kaldırdık, 2008-2009’da Avrupa yanarken, Amerika’da 400 banka iflas ederken nasıl Türkiye zarar görmeden devam ettiyse, Türkiye’yi de bu zor tablodan kurtaracağız. .
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.