Türkiye’de açıklanan Mart ayı enflasyonu başlı başına dramatik bilgilerle dolu. Birincisi, hayatın bu kadar pahalı hale geldiği, yaşam maliyetlerinin yükseldiği ve satın alma gücünün hızla eridiği bir ortamda enflasyondaki artış hızının düştüğünü söylemek hiç de inandırıcı değil.
Ama daha da önemlisi, hem tüketicinin yaptığı raf enflasyonu hesabına, hem de ENAG’ın açıkladığı yıllık enflasyona, hatta aylık artışlara bakarsanız aradaki farkın hızla açıldığını ve büyük bir yoksullaşmanın habercisi olduğunu görürsünüz.
Ancak tüm bunların gölgesinde anlamadığım bir şey var. Kimsenin dikkate almadığı üretici enflasyonu… Üretici ile tüketici arasındaki farkın yüzde 12 seviyesinin bile altına düştüğü iddia ediliyor.
Mart ayı itibarıyla ÜFE’nin yüzde 62,4 oranında açıklandığını görüyoruz. Ama çok değil, sadece üç ay önce Aralık 2022’de üretici fiyat endeksi yüzde 97,2 idi. Yani bu mantıkla yola çıkıp sahadaki maliyet artışlarını göz ardı edersek enflasyon artış hızında yüzde 35’lik bir iyileşme görüyoruz.
Öyleyse soru şu: Bu maliyet farkı nereye gitti? Üretici enflasyonu ile tüketici enflasyonu arasındaki fark, yansıtmayan maliyetler anlamına gelir. Aralık 2022’de tüketici enflasyonu ne kadar oldu? yüzde 64.27
Bu rakamlardan yola çıkarak üreticinin yansıtamadığı yüzde 33’lük bir fark olduğunu görüyoruz. Gerçeklerin çok farklı ve daha yüksek oranlarda olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak TÜİK rakamlarını doğru kabul etsek de cevaplanması gereken bir soru var.
Bu süre zarfında, yani son üç ayda üreticinin yüzde 35’lik enflasyon farkı nereye gitti? Diyelim ki yüzde 12 hala üretici ve tüketici fiyatları arasında duruyor. Bu durumda, maliyetin yansıtılması gerekir. Ne kadar? yüzde 21
Ancak açıklanan veriler tüketici enflasyonunda da düşüşe işaret ediyor. Bugün itibariyle sadece bu farkı baz alırsanız, bugünün değeri üzerinden yüzde 72, o günkü değeri üzerinden yüzde 85 olması gerekir.
Diğer bir deyişle, üretici enflasyonu tüketici rakamının gerisinde kalmış olmalıdır. Peki üretici maliyetlerini fiyatlara yansıtsa tüketici enflasyonu yüzde 50’lerle nasıl açıklanır?
Bu bir matematik mucizesi Mucize yoksa tüketici enflasyonunun da düştüğünü varsayarsak yüzde 35 üretici enflasyonu nereye gitti? Neden kimse bunu sorgulamıyor?
Ya ortadaki enflasyon rakamlarının gerçek olmadığını kabul edeceksiniz ya da üreticinin zam yapmadığını, çok ciddi bir sermaye çöküşü yaşadığını, bunu karşılamak için büyük meblağlar borçlandığını ve önünüzdeki en büyük tehlikenin aşırı işsizlik olduğunu kabul edeceksiniz. Ama TÜİK’e bakarsanız işsizlik de düşüyor. Şimdi hangisinin doğru olduğuna karar verin? Çünkü sayılmaz.
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.