Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal D-CNN Türk’ün ortak canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yoğun eleştiri alan AK Parti’nin yayınladığı imar affına ilişkin şunları söyledi: “Yeni dönemde katalog suçlar TBMM’deki 50’nci maddede yerini alacak. Daha da ileriye taşıyacağız. Çünkü bu işin affı yok.” söz konusu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D-CNN Türk’ün canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, AK Parti’nin çıkardığı imar affıyla ilgili 9 kez, “Yeni dönemde meclisle ilgili 50’nci maddede katalog suçlara yer verilecek. Daha da ileriye taşıyacağız. Çünkü bu işin affı yok.” söz konusu.
Erdoğan, deprem bölgesine yapılacak binalarla ilgili olarak şunları söyledi: “Öncelikle vatandaşlarımızı sağlam evlerde deprem bölgesine sokmamız gerekiyor. Belediye başkanlığımdan beri dikey mimariye hep karşı oldum. Arsa artı 3 veya 4 olarak devam edeceğiz. 1999 yılı öncesinde binaların risk analizlerini yapmaya başladık. Sağlıksız yapı stoğu ortadan kalkacaktır. Denetimler de sıklaştırılacak.” ifadeleri kullandı.
Seçime sayılı günler kala Erdoğan, “Milletimizin işini sorunsuz bitireceğini düşünüyorum. Bağcılar’da, deprem bölgesinde gördük. İnşallah milletim zorlaştırmaz, zorlaştırmaz” dedi. Bir yandan mitingleri yapacağız, diğer yandan açılışları ben yapacağım.Son ana kadar süreci devam ettireceğiz.” ifadeleri kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Günümüzün en önemli konusu; Yüzyılın felaketini yaşadığımız 6 Şubat afetler konusu bizim için bir milattır. Bu vesileyle depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarıma bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Çok acı çektik. Yaralılarımız çoktur. Ben de onlara şans diliyorum. Mutlaka çok kararlı adımlar atmamız gerekiyor. İktidara gelmeden önce en önemli konu olarak eğitim ve sağlığı arka arkaya yerleştirdik. Sağlık konusunda muhtemelen dünyanın en ileri ülkeleri ile rekabet halindeyiz. Özellikle şehir hastanelerimizle örnek bir ülke konumuna geldik. Daha da kararlı adımlar atmalıyız. Önce deprem bölgesinde bulunan vatandaşlarımızı sağlam konutlara yerleştirmemiz gerekiyor. Belediye başkanlığımdan beri dikey mimariye hep karşı oldum. Toplam 650 bin konut ve konak yapacağız. İnşallah 319 binini de 1 yıl içinde tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. İnşallah bayrama kadar bir kısmını köy evlerinden tamamlayıp teslim edebileceğiz. Devletimiz Van’da, Bingöl’de, İzmir’de bu konutları 50-60 günde teslim edebilecek noktaya gelme tezini ispatlamıştır. Kütahya, Malatya’da yaşanan afetlerde bunu ispatlamıştır. Antalya, Manavgat, Muğla, burada Karadeniz afetlerinde aynısını kanıtladı.
Deprem bölgesinde evleri yıkılan vatandaşlarım bize güvenmeli. Her birini mümkün olan en kısa sürede sağlam, dayanıklı muhafazalara yerleştireceğiz. Öğretmenlerimiz ve 120 kişi ile ilk toplantımızı İstanbul’da gerçekleştirdik. İkincilik ve üçüncülükleri Çevre ve Şehircilik Bakanım yaptı. Bununla devam edeceğiz. Zemin +3, 4’ü bilmiyordunuz. En ideal yapı tipleri bunlar. Bu konutlar bizi daha güvenli hale getirecek. Özellikle 1999 yılından önce yapılan binaların risk analizlerini yapmaya başladık. Çok çalışarak bitireceğiz. Özkaynağa dayalı dönüşüm ile sağlıksız yapı stoğu ortadan kalkacaktır. Yeni yerleşim alanları belirlenecek. Tüm bu konularda çalışmalarımıza devam ediyoruz. İstanbul’un burada ayrı bir önemi var. 39 ilçede tüm risk faktörlerini haritaladık. 1,2 milyon bina ve 5,9 milyon konut var. Toplam 220 bin bina ve 1,5 milyona yakın bağımsız bölümün risk altında olduğunu gördük. Bunların 300 bininin acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Şimdiye kadar yaptığımız bir şey var. Her şeyden önce vatandaşım devletine inanmalı. Muhalefet bu kentsel dönüşüm değil, rantçı dönüşüm propagandalarına aldanmamalıdır.
Kanal İstanbul ile oralarda rezerv şehirler ortaya çıkacak. Orada yoğun inşaat başlayacak. Aynı şekilde imar affı diyorsunuz. Hatırladığım kadarıyla bu konuda TBMM’yi ilgilendiren Anayasa’nın 50. maddesi olmalı, bunların arasında katalog suçlar da var. Yerini alacak. Daha da köşeye sıkıştıracağız. Bunun affı yoktur. Benim belediye başkanlığımda İstanbul’a girişte vize dedik. ‘Vizeyi şehirden şehire giderken şehre mi bağlayacaksın’ dediler. Dünyayı bilmiyorlar. Londra’da merkeze giremiyorsunuz. Belirli bir ücret, vizeye tabidir. Ben o zaman belediye başkanıyken İstanbul 8 milyondu. Şimdi yaklaşık 16 milyon. O gün diyenlerin şehircilikten, göçten haberi yoktu. O gün iddialarımız haklı çıktı. O zaman söylediklerimize saygı duyulsaydı, o gün planlarımız çok daha güçlü olabilirdi. O planlar sayesinde İstanbul’a ilk gelenler iş buldu, belli imkanların var mı, ailen var mı vs. Bu şekilde sormaya gelirdi. Hepsi vizeye tabi oldukları için gelemediler.
Sırada yedek şehir var. Şimdiyi bir yerden başka bir yere aktararak oraya müdahale etmek, şimdinin zemin analizlerini yapmak. İstanbul’u bilirsiniz. Yırtıcılar gerçekten sağlam bir zemin değil, zemini tehdit ediyorlar. Bunlar Beylikdüzü istikametinde zor yerlerdir. Denize yakın alanlar her zaman sıkıntılı alanlardır. Oradaki tüm arazi etütlerini yaparak sağlam zeminde yapılaşmaya gidiyor ve kentsel dönüşümü orada yaptırıyorsunuz. Seyreltme gereklidir. Bunu yaparsak kendimizi güvenceye alırız. AK Parti’yi kurduğumuzdan beri her zaman yenilikten ve gelişmeden yana olduk. Biz sıradan bir parti değiliz. Kongrelerimizde hep hücre yenileme adı altında değişiklikler yaptık. Biz de bu yeniliği Meclis’e yansıtmak istedik. En az 3 dönem görev yapmış arkadaşlarımızın böyle bir dönüşümünü gerçekleştirme kararı aldık.
karar.com
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.