İstanbul Finans Merkezi bankalar sahnesiyle açıldı. Aslında kutsanmıştı. Sadece binalar açıldığı için bu ifadeyi özellikle kullanıyorum. Merkez Bankası dahil üç kamu bankasının genel merkezini buraya taşıyacağını biliyoruz.
Bundan sonra konuşacağımız şey, Dubai olup olmayacağı. Çünkü Bakan Nabati konuşmasında buna değindi. Bir insana güzel kıyafetler giydirirseniz, onun kalitesini değiştirir misiniz? HAYIR; Sen sadece makyaj yap.
Mevcut haliyle açılan IFC, sadece bir gayrimenkul projesinden oluşuyor. Tüm ekonomi algısı bununla sınırlı olan bir ekonomi yönetiminin para ile ilişkisini alım satım mantığının ötesine taşımasını beklemek de iyimserlik olur.
Bir çekim merkezi ve hatta ürününüzün marka değerinden değerinin satışına kadar ekonominin tüm başlıklarının para değil, değer meselesi olduğunu anlamıyorlar. Oraya güzel binalar dikerek sadece adres değiştiriyorsunuz.
Ekonomi algınızda yasal uygulama ve algı sorunu varsa, servet barışı yapıp ertesi yıl onu getirenlerden vergi alıyorsanız; İhracatçı için kur riskini yok ederken bankaları gerçekçi olmayan faiz oranlarına zorlarsanız, ekonomiyi yönetmeden ‘istediğiniz için’ tavrıyla hepsini yönetirseniz bırakın Dubai’yi, finans merkezi bile olmaz. .
Önemini daha sonra anlayacağız. buna denir. İki ana başlığı vardır. Bunlardan ilkinin amacı muhtemelen Körfez dünyasının kaynağını katılımcı bankalarla çekmektir. Bu merkezin 2016 yılında açılması planlanıyordu. O tarih için bunu söylemek mümkündü.
Ama o tarihten sonra özellikle İngiltere bu modelleme ile bölgeden bütün parayı kendine çekmiştir. Yani buradan beklentiniz yüksekse sanıldığı gibi IFC çökmüş demektir. İkinci konu ise fintech ekosistemi.
Bakın ben bu konuda umutluyum. Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve doğru hamleler yapılırsa finans sektörünün değil, finans sektörünün teknoloji merkezi haline gelebileceğimizi düşünüyorum. Bunun için gayrimenkule ihtiyacımız yok. Aslında burada ayrılan kaynaklarla fintech şirketlerimizi destekleseydik çoktan küresel ölçekte söz sahibi bir noktaya gelebilirdik.
Bu yaklaşımdan pek umudum olmasa da, yine de fintech strateji belgesinin yayınlanmasını bekleyeceğim. Çünkü bu işin teknolojisinde iyi olabileceğimize ve ülke ekonomisini buradan koparabileceğimize gerçekten inanıyorum. Ama IFM ile ilgisi yok.
Günün sonunda, yanan bir ekonomi varken ‘ekonomide sorun var, yok’ diyen bir merkez açarsanız, yılın ilk çeyreğinde hedeflediğiniz bütçe açığının üçte birinden fazlasını çalıştırırsanız. yıl kazandırır, uluslararası yatırım konumunuz eksi 267 milyar dolar ise, yani yeni para alamıyorsanız ama paranın içeriden tükendiğini görüyorsanız, kimse yoksa binalarla merkez olunmaz. Varlık Fonu’nun olumsuz sürprizlerinden haberi yok.
Önce anlayışı değiştireceksin; sonra bakış açınız ve uygulamalarınız. Gerisi gayrimenkul.
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.