Çetin Ünsalan Yazdı: Daralma fırsata dönüşür mü? – 2022

Dünya ekonomisindeki stagflasyon korkusunun gölgesinde, düşük büyüme ve durgunluğun inandırıcı bir tablosu var. Her ne olursa olsun önümüzdeki sürecin herkes için zor olacağını biliyoruz.

Bizim gibi özellikle dış kaynaklara ihtiyaç duyan ülkelerin yeşil ekonomiyi ve start-up ekosistemini doğru anlayarak fon çekmeye çalışması gereken, pahalı paraları kullanılabilir maliyetlerle takas etmenin imkansız olduğu bir yol ayrımındayız. .

Bu seçimi doğru yaparsak hem çöküşü gerçekleştirebiliriz hem de kaynak ihtiyacını doğrudan sermaye olarak ülkemize çekebiliriz. Ama bu vesileyle tekrar hatırlatmama izin verin, esas kaynağın kendi içinde aranması gerekiyor, başta israf, yanlış yatırımlar ve kaçak ödemeler. Ben doğru yapılanma ile Türkiye büyüklüğünde bir kaynağın Türkiye’den çıkabileceğini düşünenlerdenim.

Reel ekonomiye dayalı adil bir sistem kurmak, insanları çalışandan çok yetenek olarak görmek, onlara haklarını vermek gibi bir takım yükümlülükler yasadan geldiğini söylemeye gerek yok.

Tüm bunları yaparken bu daralmayı yaratacak hiçbir fırsatı kaçırmamalıyız. Daralma sadece bize kalsaydı, ihracat atağı (dış ticaret fazlası vermek şartıyla) gibi alternatifler düşünülebilirdi.

Ama bu durumda malları çok ucuza satacağımızı bilmeliyiz. Tıpkı bugün olduğu gibi. Piyasaları kaybetmemek için yapılan fedakarlığın, yurtiçindeki yanlış uygulamalarla birleşince Türk reel sektörünü iflas ettirdiğini görmek için ekonomist olmaya bile gerek yok.

Ama satın alma gücündeki düşüş tüm dünyayı etkiliyorsa aynı yöntemleri kullanıp sonuç beklemek yerine bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor. Alım gücü düşen ya da düşmekten korkan tüketici ne yapıyor?

Düşündüğü gibi satın almaktan vazgeçmez. Tabii geliri bizimki gibi gıdaya bile yetmeyen ülkelerden bahsetmiyorum. Doğrudan kesintiler başlar veya borçla ilgili sorunları erteleme eğilimi başlar ve sonu kötü olur.

Ancak kişi başına düşen geliri 30 bin dolar ve üzerinde olan ülkelerde eğilim ya miktarı azaltmak ya da kaliteli, dayanıklı ve uygun fiyatlı ürünlere yönelmektir. Bu noktada Türkiye için bir fırsat doğabilir.

Pazarlama uzmanlarıyla hareket ederek doğru bir kurulum yapıp hayata geçirebilirsek kilogram bazında dolar kazancımızı bile ortalama 2-2,5 dolara çıkarabiliriz. Türkiye’nin uluslararası bir markası var mı? Hayır, sadece kendini marka sananlar var. yani hayır

Ama Türkiye’nin bir özelliği var. Üretici olmak… Ne yazık ki dünyanın her bölgesinde en iyi markaların fason imalatçılığını yapmaktadır. Ancak bu beraberinde kaliteli üretim dürtüsünü de getiriyor.

O zaman Türkiye ‘Marka değil üreticiyiz’ mottosuyla ortaya çıkabilir. ‘Üreticiden al’ kampanyaları düzenleyerek marka baskısından kurtulur; Ayrıca kaliteli üretimler ile dayanıklı ürünleri uygun fiyatlara satabilmektedir.

Makul ifademi açmama izin verin. Gelişmiş ülke markalarına göre ucuz, satış değerlerimize göre pahalı. Hem üretici hem de tüketici olarak bize kazandıracak formülle bir kampanya yapıp, doğru pazarlama teknikleriyle dünya sahnesine çıkmamız gerekiyor.

Hazır giyimden ayakkabıya, otomobil parçalarından tarım ürünlerine kadar birçok alanda uygulayabileceğimiz bir sistemden bahsediyorum. Tıpkı private label veya private label üretim gibi kaliteden ödün vermeyen markasız hatta tek markalı ürünlerle global pazarda beklenmedik bir sonuç alabiliyoruz.

O zaman dünya ekonomisinde marka sadakatinin düştüğü koşulları anlayalım, marka olmak için harcayacağımız kaynakları kalite-fiyat optimizasyonunda değerlendirelim, gruplarla ölçek ekonomileri oluşturalım ve “al” mottosu ile pazara girelim. üretici’.

İhracatımızın arttığını, kg/dolar seviyesinin yükseldiğini ve sürecin sonunda buradan bir Türk markası çıkaracağımızı göreceksiniz. Tabii patronluk taslamayı bırakabilirsek.

[email protected]


ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan şunları yazdı: Çetin Ünsalan şöyle yazdı: “Ekonominin diyetisyene ihtiyacı var…”

ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan yazdı: Bina merkez olmaz!Çetin Ünsalan yazdı: Bina merkez olmaz!

ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan yazdı: 'Harçlık açlığın eşiğinde...'Çetin Ünsalan yazdı: ‘Harçlık açlığın eşiğinde…’

ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan şunları yazdı: Çetin Ünsalan şunları yazdı: “Sağlık Bakanlığı onaylı…”

Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.

Yorum yapın

SPONSORLAR
index 7663
index 5743
index 7283
index 5735
index 3644
index 3917
index 6484
index 3861
index 7415
index 1312
index 6399
index 1787
index 2106
index 3765
index 5889
index 2607
index 8621
index 7073
index 8390
index 6895
index 2026
index 5729
index 6434
index 9861
index 3499
index 3516
index 5734
index 8202
index 1801
index 5152
index 6329
index 8218
index 7541
index 1681
index 8175
index 7554
index 7030
index 9462
index 1398
index 8977
index 4925
index 7359
index 7197
index 3782
index 9165
index 2068
index 9352
index 6968
index 9287
index 7824
index 7289
index 3742
index 1688
index 9572
index 8853
index 5119
index 2566
index 3859
index 1902
index 7347
index 5586
index 1613
index 4967
index 4972
index 6428
index 9729
index 5215
index 9486
index 6345
index 9785
index 5052