Seçime iki hafta kala sandıklar netleşiyor: Erdoğan ilk turda cumhurbaşkanlığını bile kaybedebilir. Seçim ikinci tura kalırsa Kılıçdaroğlu kazanır. Ancak milletvekilliği seçimlerinde seçim sisteminin manipülasyonu sayesinde Cumhur İttifakı en kalabalık grup olacaktır. Muhalefet kanadı FÖŞ dahil herkesin kafasında dönüp durduğu ama sadece bazılarının yazıya döktüğü bir soru var: Erdoğan ülkeyi düşman kamplarına böldü, orta sınıfı yoksullaştırdı, kim konuşursa konuşsun. Halkın çocuğu Kroisos gibi kendisi ve üyeleri sefahat ve sefahat içinde yaşarken, dışarısı hapistedir. Okulda yiyecek yiyecek bulamamaktadır. AKP neden hala oyların %35’ini alıyor?
Bence bu sorunun cevabı AKP’nin propaganda üstünlüğü, Erdoğan’ın dahiyane taktikleri veya Millet İttifakı’nın kusurları değil. İnsanların beklentileri çoğunlukla geçmiş deneyimleriyle şekillenir; “Eski günlerin” tatlı hatıraları, davranışlarımıza yön vermede “dün”den daha ağır basar. AKP’ye oy veren büyük seçmen son yıllarda daha da fakirleşmiş olabilir, ancak Erdoğan 20 yıllık iktidarı boyunca onlara unutulmaz bir hizmette bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri ve laik yargı tarafından ezilen, sosyolojik ve ekonomik olarak toplumun dışına itilen, aşağılanan geniş bir kitleyi toplumun merkezine getirdi. Mülk edindiler, çocuklarını okuttular ve siyasette belirleyici oldular. En fakir çocuk bile belediyede iş buldu, onlarca yardım programı sayesinde evde ekmek vardı. Kuzey Karadeniz, Orta, Orta ve Doğu Anadolu’da sıkışan ve küreselleşen ekonomide hayata tutunamayan bir kitle Erdoğan’ın müşterisi oldu. Küçük bir şanslı elit kesim de Erdoğan-AKP’nin kurduğu geniş patronaj ağlarına katılarak büyük servetler kazandı.
Bu kitle Erdoğan’ın son yıllardaki başarısızlıklarını unutup yeniden oy kullanacak. Bu yazıda onlara değinmek istedim. Öncelikle, Erdoğan’ın kendilerinden esirgediği sadakat ve amaç duygusunu benimsedikleri için onları tebrik etmek istiyorum. Temsil ettiğiniz dini ve siyasi anlayışlara karşıyım ama onları savunmak için gösterdiğiniz çaba ve fedakarlıklardan dolayı sizi yürekten alkışlıyorum.
Ama bir daha Erdoğan’a oy verirseniz 20 yıl sonra size verdiğini kaşıkla geri iter. Çok net söylüyorum, 28 Şubat’tan itibaren sosyo-ekonomik durumunuz kötüleşecek. Türkiye’de Sünni Türk olduklarını iddia eden ve Saray’a faydalı olduğu düşünülen sadık tebaa, belki de toplumun %5’i ayrıcalıklı azınlık olacaktır. Onların altında bizim gibisi yok, sevgili AKP seçmenleri artık köle ve parya olduk. Hiçbir hakkımız yok. 2. sınıf vatandaşlık size layık görülüyor.
Bu kış tüm AKP’liler sadakatlerinin bedeli olarak, zararı bir nesil boyunca atlatamayacakları bir ekonomik krize giriyor. Özellikle gençler ve kadınlar için hayatın bittiği bir döneme gireceğiz.
Erdoğan kazanırsa ne olacağını söyleyeyim:
- Demokrasi bu ülkede herkes için önemlidir. Demokrasi çağı artık kapanacaktır. Dokunulmazlıkları kaldırılan Akşener ve Kılıçdaroğlu siyasetten men edilecek.
- Önce İmamoğlu, ardından Yavaş kovulacak. Yerlerine gelecek AKP’liler belediyelerin bütün kaynaklarını komünlere akıtacak.
- Türkiye, çocuklarınızı zehirleyen uyuşturucu belasının merkezi ve cenneti olacak.
- Yargı tamamen istifa edecek ve adaleti saray mensupları ve mafya babaları yerine getirecek.
- 20 yıl emekle, emekle aldığınız mülk artık Erdoğan’ın en yakınları arasında paylaşılacak ve “meta çöken bir ekonomiye” geçeceğiz. Çünkü bu ülke artık Erdoğan’ı, yandaşlarını ve onların bir adım altında birikmiş onbinlerce açgözlü rant mağdurunu besleyecek kadar gelir elde edemiyor. Çözüm, mevcut serveti halktan alıp ayrıcalıklı bir azınlığa dağıtmaktır.
- Türkiye Batı’dan tamamen dışlanacak. Şu anda bile, Avrupa ve ABD çok az vize veriyor. Batı dünyasının paryası olacağız, Suudi Arabistan ve Malezya’ya tatile gidebilirsiniz.
- Şu anda bile sayıları 10 milyona ulaşan yoksul göçmenlerin akışı durmuyor. Hepimiz çevremizde, sosyal hayatta ve işte mültecilerle mücadele edeceğiz ve rekabet edeceğiz.
- Enflasyon ve cari açık patlarken Erdoğan, “Düşük faiz politikasından vazgeçmeyeceğim!” dedi. söylemek. Yaz aylarında turizm gelirleri sayesinde döviz kuru kontrolden çıkmıyor. Ama kış gelince bırakın 21 Aralık’ı, 2001’e benzer bir döviz ve bankacılık krizi yaşayacağız.
- Seçim vaatleri ve deprem harcamaları para basılarak finanse edilecek ve 2024’te TÜFE 3 haneye çıkacak.
- Gıda enflasyonunun çözümü, gıda satıcılarının zam yapmasını yasaklamak olacaktır. Sonuç olarak raflar boşalacak ve tüccarın kar etmesi yasak olduğu için kimse tarladaki çiftçinin ürününü satın almayacaktır.
En karamsar gelişmeleri en sona bıraktım.
- Sevgili gençler, hepiniz imam hatip okullarına gönderilmek zorunda kalacaksınız. Üniversiteyi kazanmayı başarırsanız tek konaklama seçeneğiniz tarikat yurtları olacaktır. Sosyal hayatınız gözetim altında yaşanacak, 24 saat bağnaz Sünni propagandasına boğulacaksınız. Üniversite hayatınız bir esir kampına dönüşecek.
- Üniversiteyi çok iyi derece ile bitirseniz bile, tarikat mensubu değilseniz veya AKP’nin üst kademelerinde bir işiniz yoksa kamuda iş bulamazsınız. elde etmek Özel sektörün kar etmesi yasak olduğu için size iş üretemeyecektir. Geleceğiniz kasiyer ve kurye arasında sıkışıp kalacak.
- Sevgili kadınlar, 40 yıldır inancınız, giyiminiz, eğitiminiz ve iş dünyasındaki eşitliğiniz için büyük fedakarlıklarla tarihe geçecek haklar için mücadele ettiniz. Siyasal İslam’ın askerleri, sizler Erdoğan’ın en sadık destekçileriydiniz. Ödül olarak sizi koruyan en büyük güvence olan Medeni Kanun kaldırılacaktır. Bundan sonra hayatınız ev hanımı, kocanızın cariyesi, aile erkeğinin kölesi olarak geçecek.
- Genç bayanlar, iş dünyasında bulacağınız pozisyonlar en düşük seviyede olacaktır. Sizi üstlerinizin ve patronlarınızın cinsel tacizlerinden koruyacak tek bir yargıç, tek bir devlet kurumu bulamayacaksınız.
- Kocanız sizi aldatsa, şiddet gösterse, silah çekse de boşandığınızda nafaka olmaz.
- Hepiniz zorla evlenip 3 çocuk sahibi olacaksınız. Çocuklarınız sapkın mezhep şeyhlerinin elinde büyüyecek.
Kader planlarına, karanlık komplolara inanmam. Birey ve toplum büyük ölçüde kendi kaderini tayin eder. Bunlara eşit ve adil seçimler denir. 14 Mayıs’ta Türkiye’yi bekleyen 2 vadeli işlem sözleşmesinden birini seçeceksiniz. Erdoğan’ı seçersen sana ne olacağını yazdım. Sormanız gereken şu: Kılıçdaroğlu, Erdoğan kadar kötü olabilir mi?
Günah benden gitti.
GÖNDERMEK
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.