Ekonomim’in haberine göre, baskılanan kur nedeniyle fiyatı karşılayamadığı için siparişlerini kaçıran ihracatçılar şimdi de kur farkından zarar görüyor. Serbest piyasada döviz alım-satım farkının yüzde 6-7’ye çıkması, ihracat kazançlarını Merkez Bankası ile takas etmek zorunda kalan ihracatçıların ‘makas zararını’ artırdı. İş dünyası temsilcileri, ihracat gelirlerini düşük seviyede değerlendirerek ithalat ödemelerini yapabilmek için yüksek fiyattan döviz almak zorunda kaldıklarını, yüzde 6-7’lere çıkan alım-satım farkının artık kaldırılamayacağını vurguluyor. kaldırılacağını ve bir an önce ihracatçı lehine yayılmayı azaltacak bir çözüm beklediklerini ifade etti.
Piyasada dolar talebini soğutmak için bir süre baskılanan döviz kuru, ihracatçının aleyhine işlemeye başlayınca ekonomi yönetimi önce yüzde 2’lik döviz desteğini ihracat gelirlerinin yüzde 40’ına getirdi, ardından bu oranı yüzde 80’e çıkardı. Yüzde çünkü TL reeskont kullananlar için döviz şartı yüzde 80 olduğuna dikkat çekti. Sahadan aldığımız bilgiye göre o an döviz bozduranlara %2 kur farkı veriliyor. Ancak spreadin yüzde 6-7’lere yükseldiği bir ortamda yüzde 2 kur farkı desteğinin anlamını yitirdiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, al-sat kayıpları nedeniyle kazanımların hızlandığına dikkat çekiyor.
İhracatçıya ağır darbe
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat, sanayicinin üretim ve ihracatını sürdürebilmesi için Türkiye’de üretilmeyen ya da yetersiz kalan hammaddeleri ithal etmesi gerektiğinin altını çizerken, ihracatçının da mecburen ithalat yapması gerektiğinin altını çizdi. Piyasadaki döviz alım-satım farkından dolayı göründüğünden daha pahalıya ithal ettiğini söyledi. Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Başkanı da olan Canpolat, ithalat birim değeri 3 dolar olan bir emtianın aslında bu alım-satım kaybından dolayı 3,18 ile 3,20 dolar arasında olduğunu belirterek, bunun kendilerine göre olmadığına dikkat çekti. bunu fiyatlara yansıtamıyorlar. Canpolat, “Geçen hafta Pazartesi sabahı 19.40’ta ihracat kazancımızı bozdurup aynı gün ithalatımızı gerçekleştirmek için 20.60 dolar almak zorunda kaldık. 400 bin dolarlık işlemde 480 bin TL zarara uğradık. Normal şartlarda bile bu oranlarda kâr yok” açıklaması ihracatçının zararının boyutunu ortaya koyuyor.
Sektörün en büyük oyuncusu Çin’de ihracatçının dövizine yüzde 13 kur farkı teşviki verildiğini ifade eden Canpolat, “Yüzde 13 teşviki bırakın, biz sadece bu açığın kapanmasını istiyoruz. en kısa sürede düzeltilir.İşte yapılabilecekler.İhracat bedelinin değiştirildiği bankadan aynı gün ithalat ödemesi için kullanılacaksa kendisine ayrı bir kur verilebilir.Yani, ihracat kazançları 19.40 zayıflamışsa 19.50’ye kadar ithalat ödememizi alabiliriz.Yoksa sanayici her gün kan kaybediyor.İhracatımızın fiyatı karşılayamadığımız için düştüğü bir dönemdeyiz.Ve bunda Yüzde 6-7 kur indirimi olunca hepsini kaldıramayız” dedi.
Para birimi desteğini artırın
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü Toplantısı Başkanı Başkan Şeref Fayat, ihracatçıların rekabetçi olmayan kurla mücadele ederken yüzde 2’lik kur farkı elde ettiğini ancak bu durumda bile yüzde 3-4’lük bir kur farkı elde ettiğini söyledi. oran kaybı kaydedildi. “İki kuruş para yiyoruz” benzetmesi yapan Fayat, “İhracat siparişi alamıyoruz çünkü o kuru kullanarak kendi içimizde bir maliyet tutamayız ve hammadde ithalatçıları dövizlerini bedavadan bozdurmak zorundalar” dedi. Piyasa kuru cari kurun üzerinde.Ortada büyük bir ikilem var.Ne dersen de kötü… İhracatçı döviz alıp satarken zarar ediyor.Yönetilemeyen kurun yarattığı sorunlar maalesef. Fayat, bu aşamada ekonomi yönetiminin, ihracat kazançlarının yüzde 80’ini zayıflatan ihracatçıya verdiği desteği, ‘yüzde 2’lik bir kur farkı olursa’ yüzde 5-6’ya çıkarması gerektiğini savundu.
Çelik İhracatçıları Birliği (SİB) Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, makas kaybının ihracatçı için sürdürülemez olduğuna işaret etti. Çelik sektörünün ihracatında ciddi sorunlar yaşandığını anlatan Dalbeler, buna döviz kuru da eklenince maliyetin daha da arttığının altını çizdi. Dalbeler, “İhracatımız geçen yıla göre miktar ve değer olarak yüzde 40 azaldı. Geçen yılın ikinci yarısından sonra hammadde ve enerji fiyatları rekabet gücümüzü olumsuz etkiledi. Enerji fiyatları son 3 ayda düşüş gösterse de geçen yılın aynı dönemine göre hala daha pahalı. Pazarı Uzak Doğu’ya kaptırıyoruz. Tüm bu sorunlarla karşı karşıya kalırken bir yandan da dövize erişim için ek maliyetlere katlanıyoruz. Tıpkı enerji, işçilik ve hammadde gibi ek bir maliyet kalemi olarak işimize katkı sağlıyor. Bu makasın acilen kapatılması gerekiyor” dedi.
Pozitif ayrımcılık şart
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, döviz alım satım farkı arttıkça kayıpların da arttığına dikkat çekerek, bu açığın düzenlemelerle kapatılabileceğine değindi. Eroğlu, seçime sayılı günler kaldığı için bu konuda bir hamlenin beklenmediğini ancak seçimden sonra bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini kaydetti.
Eroğlu, Türkiye’nin dövize ihtiyaç duyduğu bir dönemde, sınırlı kaynakların bu ülkeye döviz getiren ihracatçılar lehine kullanılabileceğini belirterek, “Seçim sonrası acilen ekonomiye ağırlık verilmesini bekliyoruz. Düzenleme ile bu- satış makası kapandı.Bu noktadan kaynak sıkıntı olabilir.Ancak ülke olarak dövizimiz azsa ve bu ülkeye döviz getiren ihracatçı ise ayrılan kısıtlı kaynağın bir kısmını alabiliriz. ihracatçıya makas sıfır olabilir.Kaynak sıkıntısı olsa bile bu marj diğer işlemlerde aynı kalsa da yarın ihracatçı için ayarlanabilir.Çünkü Türkiye’nin şu anda en çok ihtiyacı olan şey ihracat. Bu nedenle hammadde ve ara malı almak zorunda olan ihracatçıya piyasa koşullarından bağımsız olarak pozitif ayrımcılık yapılmalı, güvenilir kaynak bu şekilde ön planda tutulmalı” dedi.
patronlardunyasi.com
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.