Seçime 10 günden az kaldı. Son yıllarda alım gücü düşen vatandaşlar, bir yandan artan gıda fiyatları ve kira ve konut fiyatları içinde yaşamaya çalışırken, diğer yandan çocuklarının geleceği için paralarının bir kısmını biriktirip ev almak istiyor. ve arabalarını değiştir.
O halde önemli ekonomistlerin seçim sonrası ekonomide neler olacağına dair merakımızı giderecek açıklamalarına bir göz atalım.
Cevdet Akçay, son zamanlarda katıldığı BloombergHT yayınındaEnflasyonun şu an itibariyle daha zor bir yola girdiğine dikkati çekerken, dolar/TL’nin Türkiye enflasyonuna seçim sonrası etkisinin daha zorlu olduğunu söylüyor. Dünyada enflasyonun düşüş eğilimine girdiğini ancak Türkiye’de ‘baz etkisi’ azalmış olsa da bu eğilimin hala değişmediğini belirtiyor. Enflasyon oynaklığının devam ettiğini belirten Akçay, iktidar değişmediği için seçimden sonra ekonomi politikasının aynı şekilde devam edeceğini öngörüyor.
Gelelim Mahfi Eğilmez’e. Eğilmez, klasik siyasi söylemdeki ‘enkazın alınması’ durumunun belki de ilk kez seçimlerden sonra gerçekleşeceğini söylüyor.
Dr. Mahfi Eğilmez, Artunç Kocabalkan ile röportaj önce Bilgi Yatırım’dan Mine Uzun röportajında Kendi internet sitesinde benzer söylemleri dile getirirken, son yazısında da ‘Enkaz‘ manşetleri. Eğilmez, seçimin ardından ortodoks siyasete dönüşün kaçınılmazlığından bahsediyor. Şu anda uygulananın ‘gerçek anlamda’ heterodoks bir politika olmadığını söylerken, sadece geleneklere aykırı hareket ediyor gibi göründüğünü söylüyor. Bu ortamda yabancı yatırımcıların ülkeye yatırım yapmayacağını, seçim sonrası yönetim değişikliği olsa bile bunun çok kısa vadede olmayacağını öngörüyor.
Eğilmez, Türkiye’de kriz olmadığı söylemini Arjantin örneğiyle açıklıyor. Seçimden sonra zaten çalışma gerektirdiğini vurguluyor.
Atilla Yeşilada, uzun süredir yapılanların Türkiye’yi krize sürüklediğini söylerken, seçim sonrası için de benzer öngörülerini yineliyor.
Seçimlerin ilk turda bitmesini beklemeyen Yeşilada, ikinci turda bile bitmeme ihtimalinin piyasaları karıştıracağını öngörüyor. Ekonomi ve kendi Youtube kanalda ‘Seçim sonuçları ekonomi politikalarına ve piyasalara nasıl yansıyor?’ Yayınlarında olumsuz bir tablo çiziyor. TCMB’nin rezervlerle ilgili verilerini TÜİK ile karşılaştırıyor ve bir sorun gördüğünü söylüyor. Seçimden sonraki ilk günlerde oluşacak belirsizliğin döviz talebine neden olacağını belirtiyor. Başkan Kemal Kılıçdaroğlu seçimin peşinde ama Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunlukta ise uygulama kısmındaki sorunlara dikkat çekiyor. Erdoğan kazanırsa, hem 2021 benzeri bir kur krizi hem de müteakip temerrüt ve iflaslar öngörüyor.
Önde gelen iktisatçı ve finansçılardan biri olan Prof. Dr. Burak Arzova ve Murat Sağman, FX TV Youtube kanalında Açıklamalarında, şu anda seçim belirsizliğinin hakim olduğu gerçeğine küresel gelişmelerin de eklendiğini vurguluyor. İlk çeyrekte seçim sonrası dönem için çok olumlu bir ortamın olmadığını düşünen tecrübeli isimler, seçim sonrası borsa ve faiz dengesinde bir süre daha dalgalı seyir izleyeceğini öngörüyor.
prof. Dr. Özgür Demirtaş tabuları yıkıyor! Kendi Youtube kanalında uzun bir aradan sonra çektiği “Gerçek” isimli videoda izleyenleri büyük bir sürpriz bekliyor.
Nobel ödüllü ekonomist Joseph E. Stiglitz ile görüntülü aramayı yayınla Demirtaş. Bu Özgür Demirtaş Üslupla anlatmamız gerekirse; Demirtaş bunu neden yapıyor? Demirtaş bunu troller söyleneni çarpıttığı için yapıyor. Troller, hem bilmedikleri hem de anlamadıkları için Stiglitz’in söylediklerini çarpıtıyorlar.
Stiglitz’in enflasyonu düşürmek için faiz artırımına karşı olduğu açıklamasını destekleyen gazetecilerin paylaşımlarına da yer veren Demirtaş, kendisiyle görüşerek bu söylemlerin ‘özel’ durumundan bahsediyor.
Türkiye’de enflasyon ve faiz oranlarının bu ortalamaları karşılamadığını, ABD’deki gibi enflasyon sorununun arzdan kaynaklanmadığını söylüyor. Görülen fiyatlarla kendi sözlerini kullansa da “Türkiye’de ekonomist olsam saçımı yolarım” demek istediğini anlıyoruz.
“Faiz oranlarındaki bir artışın enflasyonda düşüşe neden olmayacağını” söyleyen Nobel ödüllü ekonomist, bunu ABD’de söylüyor. Her ülkenin ve bölgenin kendine özgü ekonomik koşulları nedeniyle, ABD’de enflasyon hem arza dayalı olduğundan, faiz oranlarındaki artışın bu arz sorununa çözüm olmayacağını öngörüyor. Ayrıca ABD enflasyonunun ortalama olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de enflasyon ve faiz oranlarının bu ortalamaları karşılamadığını, ABD’deki gibi enflasyon sorununun arzdan kaynaklanmadığını söylüyor. Görülen fiyatlarla kendi sözlerini kullansa da “Türkiye’de ekonomist olsam saçımı yolarım” demek istediğini anlıyoruz.
onedioekonomi.com
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.
