Seçim haftası ve vaatler havada uçuşuyor, Türkiye’nin asıl gündemi ekonomi olmalı ama bambaşka şeylerden bahsederken tehlikenin farkında mısınız? Gerçek bir tehlikeden, küçümsenemeyecek bir konudan ve yönetilmediği takdirde ulusal güvenlik meselesi haline gelecek bir konudan bahsediyorum.
Ekonomi konusunu sıradan bir gündem maddesi olarak tartışamazsınız. Çünkü açık veren, dış ticareti negatif olan, swaplar dışında rezervleri negatif olan, vatandaşlarının alım gücünü kaybetmiş, reel sektörü yapısal sorunlarını çözememiş bir ülkeden bahsederseniz, ne olur? borcunuz çoksa gündemin ilk maddesi olarak azaltamazsınız.
Öyleyse tehlike nedir? Son 17 aydır cari açığı istikrarlı bir şekilde artan Türkiye’nin riski birkaç yıl öncesine göre yüzde 25 arttı. Bir yılı doldurmak için gereken paranın neredeyse 200 milyar dolar olduğundan daha önce bahsetmiştik.
Bu noktada 196 milyar dolar kısa vadeli borç ve 55 milyar dolar cari açık ile rakam 250 milyar dolara yükseldi. Dünyada paranın kısıtlı hale geldiği ve çok pahalı bir forma dönüştüğü bir ortamda, bulsanız bile bu rakamın çok dikkatli okunması gerekiyor. Hele de şişirilmiş bütçeli bir ülkede, cömert vaatlerle gözler kör edildiğinde…
Peki bunun anlamı nedir?
Türkiye’nin toplam büyüklüğünün üçte biri, ekonomisini bir yıl içinde yeniden rayına oturtmak için paraya ihtiyacı olduğu anlamına geliyor. Bu da kurun 24 – 25 TL olarak ifade edildiği bu günlerde kontrollü değer kaybının yönetilmesi gerektiği anlamına geliyor.
Bu, ekonominin gündelik araçlardan kurtulup planlı bir rotaya sokma ihtiyacının aciliyeti anlamına geliyor. Bu da ‘uçar kaçarız’ söylemi ve buna bağlı vergiler ve zamlar altında büyük bir bütçe açığı anlamına geliyor.
Bu, dış dünya ile yapılan takas anlaşmalarının ve ertelenen doğal gaz ödemelerinin maliyetinin çok daha yüksek olduğu anlamına geliyor. Bu da turizmin ihracata olan kilogram maliyetini artıracak hamlelerin bir an önce gündeme alınması gerektiği anlamına geliyor.
Bu, projelere ve yol haritasına öncelik vermezseniz, önünüzde büyük bir nakit sıkıntısı bulacağınız anlamına gelir. Perşembe günkü haberlerin aksine, nakit sıkışıklığı kullanacağınız paranın maliyetini yükselttiğinde CDS’ler zor bulunan bir ortamda yükseliyor demektir.
Bu da kur korumalı mevduat hesabı olarak icat edilen ucubeden çıkamama ve risk biriktirerek dolarizasyonun artması anlamına geliyor. Bu, enflasyonu düşürmenin zor olduğu anlamına gelir.
Kurulan pembe tablolarla yüzleşmek, turizm geliri ve ihracat gelirlerinin çözüm olmaktan çıkması demektir. Kısacası önümüzde büyük bir tehlike var ve boş gündemlerle uğraşmaktan, ekonomiden bahsetmekten vazgeçmek gerekiyor. Aksi takdirde, bir hayatta kalma sorunu anlamına gelir.
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.