Dün Türk finans piyasalarında büyük çaplı bir hareketlenme yaşandı. Pazar günü yapılacak seçimden önceki sabah itibarı güçlü bir kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı son ankete göre, cumhurbaşkanı adaylarından Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 49,3, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 43, 7 oyla çıkacağı tahmin ediliyordu. alacaktı. %. Tüm anketler seçimin ilk turda bitmeyeceğini gösterse de Kılıçdaroğlu’nun ilk turda 5,6 puan önde olması piyasaları heyecanlandırdı.
Ardından İnce’nin basın toplantısı düzenleyeceğini açıklaması ve yarıştan çekilebileceğini iddia etmesi iyimserliği daha da artırdı. Nitekim seçime üç gün kala Muharrem İnce, “Saraydan para aldı, görevini yapıyor, geri alınamaz diyenlere sesleniyorum… Adaylığımdan çekiliyorum. “Ülkem için yapıyorum” diyerek adaylıktan istifa ederken, İnce’nin son günlerde kendi partisinden eleştiriler aldığını ve anketlere göre oyunun giderek düştüğünü de not edelim.
Muharrem İnce’nin ‘havlu atmasının’ ardından başkanlık yarışının da rengi değişti. Yukarıda da belirttiğim gibi son dönemde İnce’nin oyları düşme eğiliminde olsa da bu yeni gelişme ışığında Kılıçdaroğlu’nun ilk turda liderliği alma ihtimalinin arttığını düşünüyoruz. Öte yandan İnce’nin çekilmesi kendisine oy verenleri geçersiz kılmayacak. Net bir galibiyet için %50 + 1 gerektiğini tekrar hatırlatalım.
Gelelim işin piyasaya yansımasına. Anket sonucu ve İnce’nin çekilmesinin ardından Türkiye hisse senetlerinde (banka endeksi) tavan yapmayan hisse neredeyse yok. Ana endeks günü yüzde 8 artışla kapatırken, Türkiye’nin kur risklerini gösteren 5 yıllık CDS risk primi, son 1,5 yılın en düşük seviyesi olan 500 baz puanın altına geriledi. Risk göstergelerindeki düşüşle birlikte Türkiye’de dolar cinsinden tahvilin fiyatı 2 doların üzerinde artarken, 2045 vadeli tahvilin getirisi %0,6 (fiyat arttı) (fiyat ve getiri ters orantılı) en yüksek seviyeye çıktı. geçen yıla göre düştü.
Heyecana ayak uyduramayan döviz piyasasında dün de alarm zilleri çalmaya devam etti. TCMB’nin dün ve bugün kurumsal müşterilere döviz satılmaması talimatı ile Çarşı’da USDTRY kuru 22 seviyelerine ulaştı. Kim kazanırsa kazansın seçim sonrası ertelenen döviz taleplerinin gerçekleşmesi ile kurun fırlayacağı beklentisi (USDTRY için tahminimiz 24-25 seviyelerinde), su altında bekleyen top gibi. uzun süre bu davranışında etkilidir.
TCMB’nin dün açıkladığı haftalık para ve bankacılık istatistiklerine göre konsolide analitik bilanço yine önemli sinyaller verdi. TCMB’nin dış varlıkları ile döviz yükümlülükleri (bilanço için net döviz pozisyonu) arasındaki fark eksi 11,6 milyar dolar ile yeni rekor kırarken, bu rakama mevduatı (borsa) da eklersek bilanço dışı net döviz pozisyonu yaklaşık eksi 73 milyar dolar. başka bir rekor kır. TCMB’nin efektif döviz stoğu 13 hafta önce yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde zirve yaptı. 5 Mayıs’ta sona eren haftada efektif stokta yaşanan aşınma ~4,6 milyar dolardı. Öte yandan Mart ayı başına göre TCMB’nin ~147 ton altın (dolar bazında ~9,5 milyar) kaybettiğini görüyoruz. Döviz kurunu korumanın maliyeti her geçen gün daha pahalı ve sürdürülemez hale geliyor! İzlenen hatalı para politikasına paralel olarak Mart ayında cari denge 4,5 milyar dolar açık verdi ve bu sonuçla Ocak-Mart dengesi (ilk çeyrek) 23,6 milyar dolar açık vererek bir rekor daha kırdı. Oysa slogan ihracat, ihracat, ihracattı!
Küresel arenada, ABD TÜFE verilerinin de beklentilerin altında gelmesinin ardından dün açıklanan ÜFE enflasyonu her ne kadar temerrüde düşme riskinden endişe duyuyor ve ABD’de her Perşembe günü sona eren işsizlik maaşı başvuruları açıklansa da, geçen hafta 1,5 yılın en yüksek seviyesine ulaştığı görüldü. Bu, talepte yavaşlamaya işaret ederken, FED’in önümüzdeki ay daha fazla faiz artırımını durdurması için alan yarattı. Öte yandan, belirsizliği sevmeyen ürkek piyasalar, artan resesyon riski ile güvenli liman arayışına girerken, dün ABD doları güçlendi.
Bu arada, Amerika’nın TMSF’si Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC), Silicon Valley Bank ve diğer iki borç verenin iflas etmesi nedeniyle 16 milyar dolarlık bir mevduat sigortası fonunu yenileme maliyetinin çoğunu büyük bankaların üstleneceğini söyledi. Bankacılık düzenleme kurumu, bankaların 2022’nin sonunda tuttukları sigortasız mevduat miktarına bağlı olarak, borçluların 5 milyar doları aşan sigortasız mevduatlarına %0,125’lik özel bir değerleme ücreti uygulayacak. 50 milyar dolardan fazla varlığa sahip borç verenlerin, maliyetin %95’inden fazlasını karşılayacağı hesaplanıyor.
Dün yine negatife paralel olarak doların piyasa kuru DXY (sepet kuru) yeniden 102 seviyesinin üzerine çıkarken, EURUSD paritesi 1,09 seviyesinin dibine kadar geriledi. Benzer şekilde İngiltere Merkez Bankası faiz oranlarını beklentiler doğrultusunda 25 baz puan artırmasına rağmen GBPUSD paritesi kazanımlarını koruyamadı ve 1,25 seviyelerine geriledi. Altının ons fiyatı 2.000$ ile 2.050$ arasında ‘akmaya’ devam ederken, 2.070$ seviyesi (zirve) bitene kadar altının yatay hareketini pek anlamayacağız. Direniş para birimi Bitcoin’in teknik olarak güçlü olan 28.800$ seviyesinden uzaklaşmasını da beğenmedik. Haftalık kapanışı takip edeceğiz.
Yeni güne başlarken Asya piyasalarında hava biraz kasvetli görünüyor. Gösterge Tokyo borsası %0,8 daha yüksek işlem görmesine rağmen, Asya borsaları ABD ve Çin’den gelen zayıf ekonomik verilerin küresel bir yavaşlamayla ilgili endişeleri artırmasının ardından büyük ölçüde düştü. İngiltere’de öne çıkan büyüme verileri ve ABD’de Michigan Üniversitesi’nin tüketici güven endeksi finans piyasalarının gündeminde takip edilebilecek.
iktisatbank.com
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.