Millet İttifakı ekonomi personeli Prof. Dr. Bilge Yılmaz, seçime saatler kala SÖZCÜ’ye iktidara gelmeleri halinde ekonomi politikasının nasıl şekilleneceğini anlattı.
Millet İttifakı’nın ekonomi kadrolarından Prof. Dr. Bilge Yılmaz, seçimi kazanmasının ardından, vekaleti alana kadar piyasayı sakinleştiren açıklamalarla aşırı veya zararlı pozisyonlara girmekten kaçınacaklarını söyledi.
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Yılmaz, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, aşırı oynaklığın beklendiği ve piyasalarda öngörülemezliğin arttığı Pazartesi sabahına hazır olduklarını söyledi.
Yılmaz, “Şeffaf, öngörülebilir ve güvenilir politikaları kamuoyuna ve tüm yatırımcılara net bir şekilde anlatabilmeliyiz. Bu nedenle bu tür açıklamalarla piyasayı sakinleştireceğiz ve göreve başlamadan önce seçimi kazanana kadar aşırı ya da sonradan zarar görebilecek pozisyonlar almaktan kaçınacağız” dedi.
Hükümetin “makro ihtiyati tedbir” adı altında uyguladığı uygulamaya son vereceklerini bildiren Yılmaz, hepsinin aynı anda kaldırılması paniğe yol açabileceği için takvime uygun ve sıralı hareket edeceklerini açıkladı. piyasada kaos ve kaos yaşanacağını ve bunun için yaptıkları çalışmaları göreve gelmeden önce vatandaşlarla paylaşacaklarını söyledi.
‘YAZIN SONUNDA HİSSEDECEĞİZ’
Fiyatları arz ve talebin belirlediğini, piyasanın yeniden dengeye geleceğini ve yaz aylarının sonlarına doğru ortamın görüleceğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, “2023 yılı sonunda enflasyonun ciddi anlamda kontrol altına alınacağı hissedilecek. İhtiyacı olan herkesin krediye ulaşabileceği bir para politikası izleyeceğiz. Ortaya çıkan faiz, geçtiğimiz yüksek enflasyondan ziyade enflasyonu düşürme beklentimizi yansıtacak. Şirketler öngörülebilir bir ortamda oldukları için çok daha akıllı ve yatırım odaklı hareket edecekler.”
AKP iktidarda kalırsa Türkiye’nin ciddi bir ödemeler dengesi krizi yaşayacağı açıktır, bu durum çok yakındır. Dr. Bilge Yılmaz, “Millet İttifakı olarak göreve başlamazsak Türkiye ciddi anlamda ilaç, gıda, gaz, petrol, ara mamül veya hammadde alım sorunlarıyla karşı karşıya kalacak. Göreve geldiğimizde bu tür sorunlar hızla çözülecek. doğru beklentileri ve doğru politikayı kullanacağız.”
İLK 15 GÜNLÜK PLAN HAZIR
Prof. Dr. Bilge Yılmaz, “Farklı senaryolar için 100 günlük planlarımız var. 15 gün, 30 gün, 3 ay sonra hangi yollarda, ne yapacağımızı biliyoruz, herkes için hazırız” dedi.
Konut krizine karşı da önlem alacaklarını söyleyen Yılmaz, “Uzun vadede Türkiye’de yabancılara ev satmak mümkün olabilir ama kısa vadede önceliği kendi vatandaşlarımıza vermemiz gerekiyor. yaşadığımız bir konut krizi. Bunları hemen değiştireceğiz” dedi.
Yılmaz şöyle devam etti: “Hemen değiştireceğiz. Doğru teşvik politikalarıyla, elinde ev envanteri olan ancak bunu piyasaya sürmeyen kişileri doğru teşvik politikalarıyla evlerini kiralamaya veya satmaya teşvik edeceğiz. Ancak uzun vadede TOKİ asıl görevine geri dönecektir. Türk devletinin de şu anda önemli miktarda arazisi var. Varlıklı ve üst orta sınıfa değil, daha mütevazı gelirli vatandaşlarımıza uygun evler inşa edeceğiz. Bu Türkiye’nin 12-24 ayda yapabileceği bir şey.”
“VARLIK FONU’NDAKİ VARLIKLAR HAZİNE’YE GERİ DÖNECEK”
Türkiye Varlık Fonu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Bilge Yılmaz, “Varlık Fonu yapı itibariyle yanlış bir yapılanmadır. Burada varlık fonunun ulaşmaya çalıştığı amaç, devletin bağımsız denetim kuruluşlarının elinden devletin malvarlığının bir kısmını alıp tamamen yolsuzluğa elverişli bir platform oluşturmaktır. Varlık Fonu feshedilecek. Buradaki varlıklar Hazine ve diğer kurumlara iade edilecek ve bağımsız denetime tabi tutulacak. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hakkı olan bu kurumlar kimseye hediye edilmeyecektir.”
“DEPREM MAĞDURLARININ EVLERİ HIZLA YAPILACAK”
Prof. Dr. Bilge Yılmaz, “Devlet sosyal devlet özelliğini koruyarak bu insanlara ihtiyaçları olan konutları en kısa sürede yapacaktır” dedi ve ekledi:
Ama bunun maliyetini bir yıllık bütçeyle karşılamamız mümkün değil. Zorunlu değil, böyle bir zorunluluk yok. Nasıl ki bireyler ev aldıklarında uzun vadeli kredilerini ödüyorsa, devlet de bunun maliyetini yıllara yayar. Bahsettiğiniz uzun vadeli kredilerle finanse edilecek ve uzun vadede devletin ödeyeceği bir borç haline gelecektir. Türkiye’nin kısa vadede ödeme sorunlarını çözmek için öncelikle yerli ve yabancı yatırımcılara doğru, şeffaf ve öngörülebilir politikayı doğru iletişimle anlatabilmeliyiz. Bunu başardığımızda Türkiye önümüzdeki 10 yılın en cazip yatırım yapılabilir ülkesi olacak.”
“IMF’ye gerek yok”
İYİ Parti Ekonomi Politikası Başkanı Bilge Yılmaz, kısa vadeli portföy yatırımlarını kullanarak Türkiye’nin ödemeler dengesi krizini de çözeceklerini belirterek, IMF tartışmalarına ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Millet İttifakı’nın IMF’ye ihtiyacı yok. Zaten IMF Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak kaynaklara sahip değil. Aynı zamanda dünya ekonomisinin seyrinin Türkiye için yarattığı altın fırsatları değerlendireceğiz. Gelişmiş ülkeler tedarik zincirlerini yeniden tasarlarken coğrafi olarak yakın oldukları ve üretim konusunda güvendikleri ülkelere odaklanmak istemektedir. Türkiye bu açıdan çok cazip bir ülke. Birçok kalifiye mühendisimiz, teknik elemanımız ve işçimiz var. Avrupa’nın hemen yanındayız. Altyapımız güçlü. Biz zaten tedarik zincirleri içindeyiz. Rekabet ettiğimiz Doğu Avrupa ülkelerinin çok ilerisindeyiz ve bu ülkelerin üretim kapasiteleri de tükenmek üzere. Yakın zamanda Avrupa Birliği ile gümrük birliğimizin modernizasyonu için çağın gereklerine ve ihracat sektörlerimizin çıkarlarına uygun müzakereler yapacağız. Bu nedenle istihdam yaratan, teknolojik olarak gelişmemizi sağlayan ve daha fazla katma değer üretmemize yardımcı olan yatırımları çekeceğiz. Bu şekilde yaratılan zenginliğin adil dağılımı için gerekli politikaları uygulayacak, hem ücretleri hem de satın alma gücünü artıracağız.”
sozcu.com
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.