İktidara Yakın Gazeteden Şok İddia! ”Ekonomik Tetikçilikle” Suçladı – 2022

Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinden ağızlarını açacak bir iddia geldi.

Gazete, bir haberde muhalefet partilerinin “ekonomik darbeler” olduğunu iddia etti. Ekonomideki rakamlar manipüle edilerek piyasada panik yaratılmaya çalışıldığını iddia etti.

Türkiye, 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanını ikinci turda seçmek için gün saymaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Millet İttifakı’nın ikinci tura kalan cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmalarını sürdürdü.

Öte yandan seçim konusu gündemdeyken, son dönemde Türkiye ekonomisine yönelik analizler ve söylemler dikkatleri üzerine çekiyor.

İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi, Altı Tablo’nun ekonominin kötüye gideceği iddiasında bulunduğunu ve dezenformasyon yaydığını iddia etti. Haberde, muhalefet partilerinin rakamlarla manipüle ederek piyasada panik yaratmaya çalıştıkları iddia edildi.

İşte Yeni Şafak muhalefeti böyle hedef aldı “Ekonomik Suikastçının Son Direnişi” Başlığıyla yayınlanan haber şöyle:

“Seçim kampanyasında çeşitli yalanlarla algı ve dezenformasyon yapan muhalefet umduğunu bulamayınca son çare olarak ekonomik tetikçiliğe sarıldı. 14 Mayıs seçimlerinde hüsrana uğrayan, iflas algısı olmayan muhalefet, ekonomiye eş zamanlı operasyon yapmaya çalıştı.

YALIN BİR AYLIK PARADIR

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) bankacılık sektörünü hedef alan propaganda makinelerinin sosyal medyadaki söylemleri, muhalefet medyası tarafından servis edildi. Dışarıdan gelen saldırıları destekleyen ve siyasi bakış açılarını analizlerine yansıtan sözde iktisatçılar da kıyamet peygamberlerine ortak oldular. “Faizler yüzde 50’ye çıkacak”, “Borsa çökecek”, “Dolar 30 lira olacak”, “Bankalar iflas edecek”, “Şirket iflasları başlayacak” gibi yalanlar yayan tetikçiler, 2018’den beri oynadıkları algı oyununu oynayarak “İşsizlik patlayacak” tekrar gerçekleştirin.

KORKU SENARYOLARI İŞE YARAMAZ

Ancak piyasalar, Cumhur İttifakı’nın Meclis’te çoğunluğu elde etmesine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci turda galibiyete yaklaşmasına ekonomik darbelerin iddia ettiği gibi olumsuz tepki vermedi. Spekülatif söylemlere ve ekonomik tetikçilerin çabalarına rağmen dolar geçen hafta sabit kalarak sadece yüzde 1 kazandı. Euro’daki artış yok denecek kadar azdı ve yüzde 0,07 ile sınırlı kaldı.

DOLAR KAÇIŞI devam ediyor

Döviz kurlarının uzun süredir istikrarlı seyri hem bireysel yatırımcıların hem de şirketlerin dolardan kaçmasına neden oluyor. Doları artık bir yatırım aracı olarak görmeyen yatırımcıların döviz mevduatlarında düşüş devam ediyor. 5 Mayıs’ta sona eren haftada $217,4 milyar olan bankacılık sektörünün döviz mevduatı toplamı, 12 Mayıs’ta sona eren haftada $3,8 milyar azalarak $213,6 milyar olarak gerçekleşti.

HİSSELER ALGIYLA YÜKSELİYOR

Borsa İstanbul’daki algı oyunlarına ve dezenformasyona rağmen aşırıya kaçılmadı. Borsa İstanbul Ulusal 100 endeksi, muhalefete yakın gruplara ait şirket hisselerindeki değer kaybının etkisiyle bu haftayı yüzde 6,1 düşüşle kapattı. Borsadaki bu kayıp, Muharrem İnce’nin seçime bir hafta kala cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesinin ardından “Kılıçdaroğlu kazanıyor” algısıyla yükselen şirketin hisselerindeki düşüşten kaynaklandı. Aslında bu hafta en çok değer kaybedenler; Yüzde 15,91 ile İş Bankası (C), yüzde 13,35 ile Anadolu Efes Biracılık, yüzde 13,25 ile Yapı Kredi.

BANKALAR GÜÇLÜ VE SAĞLAM

Türkiye’de ısrarla finansal kriz çıkarmak isteyenlerin yalan ve iddialarının aksine bankacılık sektörü üretimi, yatırımı, istihdamı ve büyümeyi güçlü bir şekilde desteklemektedir. Veri; Bu da bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısı, yüksek aktif kalitesi ve karlılık oranları ile oldukça sağlıklı bir görünüme sahip olduğunu göstermektedir. Toplam mevduatı 10 trilyon 405 milyar lira olan bankacılık sektörü, güçlü bir kredi kullandırımına sahip. 9 trilyon 67 milyar lira kredi hacmine sahip olan Türk bankacılık sektörü, yılbaşından bu yana 1 trilyon 494 milyar lira (yaklaşık 75 milyar dolar) kredi kullandırdı.

KUR KORUMALI İLGİSİ

Muhalefetin konuştuğu bir diğer önemli konu ise yatırımcıların Korumalı Mevduat uygulamasına olan ilgisinin artarak devam etmesi. Kur korumalı mevduat toplamı, 12 Mayıs’ta sona eren haftada 143 milyar liralık artışla 2 trilyon 346 milyar liraya ulaştı. Vatandaşların paralarını hem uzun vadeli hem de TL cinsi mevduatta saklamasına olanak sağlayan Korumalı Mevduat uygulamasının süresi geçtiğimiz aylarda 31 Aralık 2023’e kadar uzatılmıştı. İşsizlik yüzde 9,9 ile tek hanede.

BİLGE YILMAZ ALGILAMAYI DA DENEDİ

İYİ Parti’li Bilge Yılmaz da daha fazla dayanamadı ve manipüle edenler kervanına katıldı. Millet İttifakı’nın “kurtarıcı” olarak lanse ettiği Yılmaz, kendi ekonomi politikalarını anlatmak yerine Türkiye ekonomi modelini hedef aldı. Döviz Korumalı uygulaması üzerinden korku senaryosu geliştiren Yılmaz, yalanlara başvurmayı da ihmal etmedi. Yılmaz, “KKM bir canavara dönüştü ve Türkiye ekonomisini yutmaya çok yakın! Bugün devlet KKM adı altında dolara yüzde 36 faiz ödüyor.” Yılmaz’ın açıklamasının aksine döviz korumalı mevduat uygulamasında doların yükselmesi durumunda devletin katkısı, mevduatın dönem faiz oranını aşması halinde söz konusu olabilecek.

GERÇEK DÜNYAYA DÖNELİM

Yeni Şafak’ın yazdığı haberler bu şekilde servis edilirken, ekonomide uzun süredir sinyalleri görülen bozulma, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından rakamlara yansımaya başladı.

Yükselişle birlikte piyasalardaki gelişmeler bununla sınırlı kalsa iyi olur. Ayrıca TCMB, mali güvenceler başlığı altında bankaları daha da baskı altına almakta ve mudilerin TL kredi taleplerini sınırlandırmaktadır. Amaç, seçim öncesi alınan TL kredilerin dolar talebine yansımasının önüne geçmek. Ama aniden terk edilir. Nedeni ise vatandaşı ekonomideki durum hakkında uyandırmamak.

Mudilere mevduatlarını TL’ye çevirmeleri için dolar bazında baskı ve teşvikler uygulanmaya başlandı.

TCMB politika faizi yüzde 8’de sabit kalmasına rağmen piyasa faizleri şimdiden yüzde 40 seviyelerine ulaştı. Kredi almak zorlaştı. Bulsanız bile faiz ödenemeyecek seviyeye geldi.

En çok tartışılan konulardan biri de, Sayın Başkan’ın istifa etmesi durumunda finans piyasalarından gelen bu olumsuz tepkilerin ne ölçüde sonuçlanacağıdır. Erdoğan, 28 Mayıs seçimlerinden sonra cumhurbaşkanı seçilecek.

Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.

Yorum yapın

SPONSORLAR
index 7663
index 5743
index 7283
index 5735
index 3644
index 3917
index 6484
index 3861
index 7415
index 1312
index 6399
index 1787
index 2106
index 3765
index 5889
index 2607
index 8621
index 7073
index 8390
index 6895
index 2026
index 5729
index 6434
index 9861
index 3499
index 3516
index 5734
index 8202
index 1801
index 5152
index 6329
index 8218
index 7541
index 1681
index 8175
index 7554
index 7030
index 9462
index 1398
index 8977
index 4925
index 7359
index 7197
index 3782
index 9165
index 2068
index 9352
index 6968
index 9287
index 7824
index 7289
index 3742
index 1688
index 9572
index 8853
index 5119
index 2566
index 3859
index 1902
index 7347
index 5586
index 1613
index 4967
index 4972
index 6428
index 9729
index 5215
index 9486
index 6345
index 9785
index 5052