Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, kur korumalı mevduatları piramit şemalara benzetti. “Sona yakın” söz konusu. Kara, toplam mevduatın 120 milyar dolara çıktığını belirterek, temmuzdan sonra her hafta 8-10 milyar dolar getiri olacağını söyledi.
TL’nin döviz karşısında artan değer kaybını hükümetin politikasıyla yavaşlatmak için Aralık 2021’de KKM uygulanmaya başlandı.
KKM’de varsa faiz veya kur farkı vade sonunda ödenir. Bu durum bütçeye ağır bir yük getirse de seçim öncesi artan döviz talebini frenlemek isteyen hükümet, faizi artırmak için KKM’ye bir ayda dört yeni düzenleme getirdi.
Hakan Kara, KKM’nin 2022 yılı toplam kargosunu 181,5 milyar olarak hesapladı.
Kara, Twitter’dan KKM’nin bir saadet zinciri olarak tarihe geçmeye aday olduğunu belirterek, artık sona yaklaştığını söyledi.
Kara’nın tespitleri ve uyarıları şöyle oldu:
* Geleceğe dönüp baktığımızda şaşırmamak için Ponzi (piramit zincir) kavramını anlamakta fayda var. Charles Ponzi 1920’de keşfettiği sistemle binlerce yatırımcıyı posta pullarından kazanç sağladığına ikna etti ama arkasında değer üretimi olmadığı için sistem çöktü.
* Ponzi sisteminde başta herkes mutludur ama zamanla mutluluk zincirinin sürdürülemeyeceği anlaşılınca daha büyük riskler alınır ve büyük tavizler verilir; Hasar büyür ve sonunda sistem çöker. İçinde kalan yatırımcı çok zarar görür.
‘KKM bir ponzi gibi görünüyor’
* KKM’miz de tarihe ponzi olarak geçmeye aday. Devlet önce kendi parasının faizini belirleyip itibarsızlaştırıyor, sonra vatandaşa TL’yi tutmak istemiyorsanız ben risk alıyorum yani kur koruması sunuyorum diyor.
*KKM bir ponzi gibidir çünkü hiçbir değeri olmasa bile herkes geçici olarak mutlu hisseder. Mesela KKM ilk çıktığında Banks mutluydu. Kur kanaması durdu, finansman maliyetleri düştü. Bankalar ciddi karlar elde etti.
*Merkez Bankası şanslıydı, bankalardan döviz çevrimi KKM’yi satın alarak döviz pozisyonundaki zayıflamayı sınırlayıp kuru koruyabildi. Hazine de şanslıydı, fazla faiz ödemeden borç para alabiliyordu.
* Mevduat sahipleri de mutluydu. Mevduatlarına yalnızca kur koruması sağlamakla kalmadılar, aynı zamanda zaman zaman dolar cinsinden iyi faizler aldılar.
‘Tıkışıklık İşaretleri’
* Ancak her ponzide olduğu gibi bu sistem de zamanla tıkanma belirtileri gösterdi.
*Bir süre sonra kurdaki artışın KKM’nin halka olan maliyetini artıracağı anlaşılınca, kuru kuru tutmak için TCMB rezervleri harcanmaya başlandı. Halk artık o kadar mutlu değildi. Çarkı döndürmek için bankaların hazine bonosu tutması gerekiyordu.
* Sonraki aşamada sistemin ömrünü uzatmak için KKM faizleri serbest bırakıldı, pahalı yapılı ürünlere izin verildi. Ancak, bankaların döviz varlıklarının (borsa) bir kısmının TCMB tarafından satın alınması nedeniyle bankaların likit varlıkları azalmıştır.
*Ayrıca, KKM’nin idame ettirilmesi için getirilen ipotek zorunluluğu nedeniyle bankalar TL mevduatlarını artırmak zorunda kaldı. Kısacası KKM’nin bankalara maliyeti giderek artmaya başladı. Herkes daha mutlu değildi.
* Sonraki aşamada bankaların ponziyi sürdürebilmesi için barlar güçlendirildi. Tahvil tutma zorunluluğu sıkılaştırıldı, çıta her seferinde yükseltildi. KKM ponzisini sürdürmek için atılan finansal mühendislik adımları “makro ihtiyati” Ve liralaştırma teklif edildi.
* Bu aşamada KKM’deki mevduat 120 milyar dolara yükseldi. Temmuzdan sonra her hafta 8-10 milyar dolar ciro olacak. Büyük bir döviz talebi potansiyeli…
‘KKM bombaya dönüştü, son yakın’
*Kısacası KKM, patlamaması için her seferinde daha büyük tavizler verilmesi gereken bir bombaya dönüştü. Üstelik sürekli olarak büyüyor ve bu da potansiyel yıkımını artırıyor. Bu bir nevi ponzi, fark devlet başından beri bu yükü üstlenmeye kendini adadı ama ne kadar süreceği bilinmiyor.
*KKM saadet zincirinin sonuna yaklaşıyoruz. Bu saatli bombanın önce büyümesi durdurulmalı, ardından kontrollü bir şekilde etkisiz hale getirilmelidir. Bu yapı üzerinde ısrar etmenin sonu iyi olmayacak. Bizden uyarı…
Banka Dünyası
Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.