Çetin Ünsalan Yazdı: Bu enflasyon bizi yakar! – 2022

Resesyon korkusunu açığa vurarak faiz oranlarında geri adım atmayı gerektiren finansal piyasaların oyunu, başta FED olmak üzere merkez bankaları ve ekonominin üst kurumları tarafından hüsrana uğratılıyor.

Öncelikle, enflasyonla mücadele eden dünya ekonomisi için asıl korkunun resesyon değil, enflasyonla birlikte gelen stagflasyon olduğunun altını tekrar ve yorulmadan çizeyim.

Mali aktörler bunu çok iyi bilmelerine rağmen pandemi sürecinde dağıtılan paralara frene basmak ve yazmak için verdikleri mücadelede halk aracılığıyla yönetimlere baskı yapmaktan çekinmiyorlar.

Ancak enflasyonu ön planda tutan tutumlarından geri adım atmayan merkez bankalarının tutumlarının çok önemli olduğunun altını çizmek gerekir. Çünkü enflasyon ortamında ekonomileri küçülterek, daralma ortamında para vererek sorunu yönetebilirsiniz.

Ancak her ikisinin de aynı anda olduğu durum bir felaket senaryosuna dönüşüyor. Bu bilinçle ekonomik göstergeleri esas alır ve faiz konusundaki tutarlı tutumlarını sürdürürler. Çünkü günün sonunda, korkulan kişiye sahip olmanın oyunun bittiği anlamına geldiğinin farkındadırlar.

Bilançolarda değil, beklentilerde para kazanma alışkanlığı olan finansal piyasa oyuncularının çoğu için bu elbette çok önemli değil. Ama reel sektöre öncelik veren yapının daha kalıcı ve önemli olduğu açıktır.

Bunun için geçiş dönemindeki durgunluğu kabullenmek ve geleceği kurtarmak önemlidir. Gözden kaçan bir nokta daha var. FED’in bugün faiz oranlarını yükseltmeyi bırakması, parasal genişlemeye gideceği anlamına gelmez. Pandemide ne kadar genişlerse o kadar genişledi.

Diğer bir deyişle, sıkı para politikası yüzde 2 enflasyon hedefine kadar sürdürülecektir. Ve FED dursa bile ECB liderliğindeki diğer merkez bankalarının faiz artırım süreci o andan itibaren en az 7-8 ay devam ediyor.

Nereden? Çünkü çok daha sonra başladılar ve önce FED’in peşine düştüler sonra harekete geçtiler. Hatta Avrupa Merkez Bankası’nın zamanlama hatası yaptığı ve bu nedenle çok uzun süre beklediği yönünde ciddi eleştiriler var.

En son Lagarde, Avrupa’da faiz artırımlarının devam edeceğini, küresel olarak faiz artırımlarının geri dönüşünün 2025’ten önce olmayacağını belirtmişti.

Peki tüm bunlar bizi nasıl etkiliyor? Halihazırda son derece hatalı ve dağınık ekonomi politikaları uygulayan Türkiye, dünyanın enflasyonist etkisi altında kalmaya devam edecektir. Öte yandan kendi enflasyonu o kadar yapısal sorunlarla dolu ki dünyanın buna ihtiyacı yok.

Ama daha da önemlisi kısa vadeli borç ve cari hesabın finansman ihtiyacı 250 milyar dolara ulaştığı için Türk lirasının değer kaybedip zor para bulduğu bir dönem yaşayacak gibi görünüyor. Yaklaşık olarak? O bu kadar bütünleşmişken dünya bir tarafta biz de diğer tarafta değildik.

[email protected]


ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan yazdı: 'Beş erik...'Çetin Ünsalan yazdı: ‘Beş erik…’

ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan yazdı: 'Ekonomiye güven...'Çetin Ünsalan yazdı: ‘Ekonomiye güven…’

ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan yazdı: 'Gençler kayıp...'Çetin Ünsalan yazdı: ‘Gençler kayıp…’

ALAKALI HABERLERÇetin Ünsalan şöyle yazdı: 'Gel de kurtul...'Çetin Ünsalan şöyle yazdı: ‘Gel de kurtul…’

Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.

Yorum yapın

SPONSORLAR
index 7663
index 5743
index 7283
index 5735
index 3644
index 3917
index 6484
index 3861
index 7415
index 1312
index 6399
index 1787
index 2106
index 3765
index 5889
index 2607
index 8621
index 7073
index 8390
index 6895
index 2026
index 5729
index 6434
index 9861
index 3499
index 3516
index 5734
index 8202
index 1801
index 5152
index 6329
index 8218
index 7541
index 1681
index 8175
index 7554
index 7030
index 9462
index 1398
index 8977
index 4925
index 7359
index 7197
index 3782
index 9165
index 2068
index 9352
index 6968
index 9287
index 7824
index 7289
index 3742
index 1688
index 9572
index 8853
index 5119
index 2566
index 3859
index 1902
index 7347
index 5586
index 1613
index 4967
index 4972
index 6428
index 9729
index 5215
index 9486
index 6345
index 9785
index 5052